12 February 2006

East Grinstead

Londra'nin guneyinde, West Sussex bolgesinin sinirlari icinde bulunan East Grinstead sehrine zorunlu yolculugumuz, Victoria tren-metro istasyonundan trenle 1 saat surdu.

East Grinstead, Romalilar zamanina kadar uzanan tarihi bir gecmise sahip. Kasaba ozellikle Ortacag'da gelismis ve icinde kurulan pazarlari ile kendi bolgesinin alisveris ihtiyacini karsilamis.

Ortacag "England" bolgesindeki kayitlarin tutuldugu "Domestay" defterinde, 1086 yilinda, 12 hanelik koyden "Grenestede" adiyla bahsediliyor. O zamanki ingilizcede "Green Cleaning" (Yesil alan) anlamina geliyor. Grenestede oluyor bugun "Grinstead".

13. yuzyilin basinda (1235) koylukten kasabaliga yukseliyor.

9 temmuz 1943'te Almanya tarafindan bombalaniyor. Bombalar bir miktar "High Street"e (Ana caddesi) ve ozellikle London Street (Londra Caddesi) uzerindeki sinemaya buyuk zarar veriyor.

Su anda 25 bin nufuslu kucuk bir sehir.

1609 yilinda Darülaceze olarak hizmet vermesi amaciyla Sackville ailesi tarafindan yaptirilan Sackville College, hala daha yaslilara barinma hizmeti veren, ulkenin yapi olarak en guzel binalarindan bir tanesi.

17. yuzyil ve sonrasinda yapilan evler, kilise ve diger binalar gunumuze kadar korunmus. Eger tarihi seviyorsaniz East Grinstead'i de seversiniz.

Turkiye sartlarina gore "yasli", Ingiltere sartlarina gore "orta yasli" olan, tanistigimiz bir Ingiliz (G.) torunlarindan bahsederken "mashallah" dedigimde, "Oh yeah, mashallah, mashallah" diye eslik etmesi sonucu kucuk oglunun islamiyeti secerek musluman oldugunu, aslen Kashmir'li bir kizla evlendigini ogrenmis oldum.

1960'li yillarin sonu ile 1970'li yillarin basinda Israil'de calisan G., Arap Israil savaslari sirasinda esiyle catismalarin ortasinda kalmislar. Hatta esi, "sozlu mu yoksa fiziksel mi" oldugunu soramadigim bir saldiriya maruz kalmis. Ingiltere'ye donmeden once is sebebiyle Turkiye'ye ugramislar. "Israil'den sonra cok sakin ve farkli gelmisti" diyor 1970'lerin baslarindaki Turkiye icin. "12 Mart'in marifetidir" demedim tabii ki:)

Tanistigimiz bir aile ise tam bir "multi cultural" (cok kulturluluk) kavrami ornegi idi.
Aslen Israilli bir Yahudi olan E. once Almanya'ya goc ediyor, Katolik Alman olan su anki esi ile evleniyor. Birlikte Ingiltere'ye yerlesiyorlar, budist oluyorlar. Tayland'a tatile gidiyorlar. Ingiliz kulturu ile yetisen bir ogullari, Fransa'da ve Guney Afrika'da evleri var! Designer olmak icin egitim alan ogullari gectigimiz yaz, simdi yikilmis olan Ikiz Kulelerin tasarimcisi olan Amerikali'nin ofisinde staja kabul edilecek kadar yetenekli bir cocuk.

Sohbet sirasinda Tayland'dan New York'a, Israil'den Guney Afrika'ya, Turkiye'ye gidip geldim hayalen!

Burasi 1609 yilinda yapilan "Sackville College." 1624 Parlamento Yasasi ve 1631 Kraliyet Beyannamesi ile "Charity" -Yardim Kurulusu- olarak hizmet vermeye devam ediyor. Ingilizler 2006 yilinda, 1600'lu yillardaki yasalarini korumaktan ve kullanmaktan gocunmuyorlar, utanmiyorlar. Bizim 400 yil onceki yasalarimiza ne oldu dersiniz?!


High Street uzerindeki tarihi binalardan bir kesit.









Burasi da Londra'daki Victoria Istasyonu. Cumartesi aksami saat 20.00 Eglenmeye cikan insanlar yuzunden metro ve trenler hafta ici sabah saatlerindeki is kalabaligi kadar yogundu!



6 Comments:

Blogger ladybird said...

Gidip gormus kadar olduk ;-) 1 gunluk geziyi tarihi ile anlatabilmek her insanin harci degildir herhalde..Ya da merak meselesi..Londra'ya gore insanlari daha mi sicak ? Kuzeye ciktikca insanlar degisiyor,insancil olanlari bulmak mumkun..sokakta yururken 'hi' diyenler cok, ya guney nasil ?
Ingiltere'yi gezelim gorelim..Fotograflar ve tarihi ile devamini bekliyoruz;-)

2/12/2006 07:01:00 pm  
Blogger tahin said...

:)
Sehri de, insanlarini da sevdim. Benim tanistiklarim cok sicakkanliydi, insanlar Londra'ya gore daha rahat ve stressiz. Orada yasayanlar da onayliyor bunu. Umarim bu rahatlik bana da bulasir diye dua ediyorum:))

2-3 zenci gorduk sadece. 1 tane de musluman oldugunu dusundugumuz Asya'li yasli bir amca, yuz hatlarina bakarak yahudi olduklarini iddia ettigim genc bir kari-koca.. Sanirim tum etnik cesitlilik bu kadar:)
Londra'daki cesitliligi aramam umarim. Cok sukur sadece 1 saat uzaklikta.. Zencilerimi ve Asyalilarimi, bir de seni ozlersem atlar trene gelirim inshallah;)

2/12/2006 07:58:00 pm  
Anonymous Anonymous said...

her ulkede sanirim ufak yerler ya daha sicak kanli oluyor yada tam tersi disardan gelenleri pek guler yuzle karsilamiyolar.

Senin 2 yazini okudum ingiltede hakinda tahin ve ikisindede nerden bulduysan oyle yaslilari hep ilginc hikayeleleri olanlarla tanisiyorsun, hepsininde gecmisi bir sekilde turkiyeye dayaniyor =)

ingilterede bilmiyorum yasarmiydim, tatil icin gidilcek bir yer ama uzun sure sanirim paranda olsa cekilmiyecek bir yer gibi geliyor, ozelikle hava kosulari yuzunden, orda bir kolejde okuyan sudanli cok zengin kiz vardi, hergun artik daha fazla yapamiyacagini anlatir dururdu birde londra sokaklarinda bir kac kez sapik adamlar tarafindan tacize ugramis, inanamamistim.

2/13/2006 02:10:00 pm  
Anonymous Anonymous said...

Broadleys in oldugu tudorun benzerini yaptim ama orda kullanilan malzeme sanirim boya..ben sove kullandim.Detayini goremiyorum fotografdan..Ne kadar yuksek baca ormusler..Normalde catidan 50cm yuksek olmasi gerekirken bunlar nerdeyse en az 150 cm den baslamislar.Belki benim icin daha fazla tudor cekebilirsin.Ozellikle bahce duzenlemelerini merak ediyorum..

2/13/2006 09:12:00 pm  
Blogger tahin said...

cem; her yer insanla guzel:) Dunyanin en guzel ulkesi de olsa eger yalnizsan ve bir de nahos anilarin varsa orda nefret edebilirsin. Turkiye'de, Anadolu'daki kucuk bir universiteden mezun olmus bir kisi universitedeki mutlu mesut hayatini yillarca anar ve anlatirken, ODTU'den mezun olmus bir kisi belki de okulunu ve univ. hayatini omur boyu hatirlamak istemez. Sehirler, okullar vb yerlere dair anilarimiz hep subjektif. Londra'yi ve UK'yi sevmeyen ve hatta buradan nefret eden kisilere rastladim ama benim bugune kadar cok sukur guzel anilarim ve guzel arkadasliklarim oldugu icin sahsen bir problemim yok bu ulkeyle.

Kucuk kasabalar genelde muhafazakar olur:) Burasinin da farkli oldugunu sanmiyorum, hele de sehirde farkli kultur ve din mensuplari pek mevcut degilken:) Yine de Londra'ya cok yakin oldugu icin kuzey Ingiltere'den cok farkli. Kuzeyde irkcilik hat duzeyde:(

nergis; saniyorum ki onlar siyaha boyanmis tahta. Tabii mimarlikta tahta olarak gecmiyordur:) Bu hafta ici yine gidecegim buyuk ihtimal, senin icin detay cekmeye calisirim.
Bahar yaklastigi icin bahce duzenlemeleri son hiz devam ediyor:) Tam fotograf cekilecek zamanlar. En kisa zamanda bahce fotolari da gonderirim umarim.

2/13/2006 09:38:00 pm  
Blogger Narcis said...

harikasin..takipde olucam

2/13/2006 10:26:00 pm  

Post a Comment

<< Home