13 February 2006

Ingiltere'de Turkiye Izleri

Bu fotografi Victoria Istasyonu'ndan eve donerken kullandigimiz metro'nun icinde cektim. Aslinda uzun zamandir etrafta bu reklam. Turkiye disinda baska ulkeleri de kullaniyorlar bu reklam serisinde.

Birlesik Krallik Posta Idaresi'nin (Post Office) tatil oncesi gideceginiz ulkenin parasini henuz kendi ulkenizde iken almanizi saglayacak (ustelik %0 komisyonla!) doviz islemleri reklami. Bizi fes'le ozdeslestiren su yabancilar da olmasa fes kulturumuzu kaybedecegiz. Kapalicarsi'dan baska Turkiye'de nerde bulunuyor fes yahu!:) Evinde fes bulunan batililarin sayisi, evinde fes bulunan Turkiyelilerden fazladir kesin:)










Yukaridaki bu fotolarda ise; aslen Nijeryali olan, Ingiltere'de, insaat sektorunde proje sorumlusu olarak calisan ve cocuk sahibi olmak icin Sperm Bankasi'na basvurmus lezbiyen bir bayani goruyoruz. Hikayesi Baby Race programinda yayinlandi.

Sperm aradigi siralarda bir bulusmaya giderken bu t-shirtu giymisti. Neden bilmiyorum... Turkiye'nin bayragi oldugunu bilip bilmedigini de bilmiyorum. Belki yakin Turk arkadaslari vardi ve tv'ye cikacagini ogrenince Turk bayrakli t-shirt giyip reklam yapmasini rica etmislerdi:)

Gecen haftalarda Channel 4'da yayinlanan Baby Race isimli programda; ozellikle 30'lu yaslarina gelmis ancak aile kuracak uygun erkegi bulamamis bayanlarin ve zaman zaman da lezbiyen bayanlarin Sperm Bankalarina basvurarak cocuklarina baba adayi aramalari, bulmalari, hamile kalmalari, hamilelikleri ve dogumlari anlatilmisti. Tabii sadece bekarlar basvurmuyor sperm bankalarina, kisirligin erkekten kaynaklandigi durumlarda evli ciftler de sperm bankasindan sperm alarak cocuk sahibi oluyorlar. Ancak program bekar bayanlar uzerineydi.

Cok uzun ve ayrintili bir konu. Gecenlerde bir haber okumustum bu konuda, Amerika'da sperm bankalari yolu ile hamile kalan cok kadin ve bu yolla dogan pek cok cocuk var. Ancak ayni babadan birden fazla hatta birden cok fazla cocuk doguyor ve bu cocuklar birbirlerinin kardes oldugunu bilmeden buyuyorlar. Gecen yillarla birlikte "baba bir anne ayri" cocuklarin evlenme riski artiyor. Sanirim artik evlenmeden once Turkiye'deki saglik raporu istendigi gibi batida da dna testi falan isteyecekler adaylardan. Hos, boyle bir testi yaptirmayi dusunmeden birlikte olup cocuk sahibi olabilecek aslinda "kardes" ciftlerin de olma ihtimali yuksek.

Turk filmlerinin klasik ve hep guldugumuz repligi gercek oluyor saniyorum!

"Durun! Siz kardessiniz! Evlenemezsiniz!"


tahin

31 Comments:

Blogger emircan said...

Çok uzun ve ayrıntılı olduğunu yazdığınız bu konuyu doğrusunu söylemem gerekirse pek anlayamadım.Aslında anladım da buraya neden yazdığınızı pek anlayamadım acaba amacınız neydi?Çünkü dinimizde bu konunun caiz olmadığını sanırım biliyorsunuzdur.Çünkü nesillerin karışmasına neden olur ki bu da dinimizce sakıncalıdır

2/14/2006 01:10:00 pm  
Blogger tahin said...

Son bolumde nesillerin karismasina neden olacagindan bahsettim zaten.
Uzun ve ayrintili bir konu olmasi da ondan kaynaklaniyor ya.. Uzerine soylenebilecek cok sey var.

2/14/2006 05:57:00 pm  
Blogger Aslı Cin said...

Ben bu şekilde çocuk sahibi olunmasını doğru bulmuyorum.
Öncelikle doğanın kanunlarına aykırı.Söylediğin nokta hiç aklıma gelmemişti ama sonuçta bu bir olasılık dediğin gibi bir sürü insan kardeş olduğunu bilmeden yaşayacak ,flört edecek veya evlenecek.

Ayrıca çocuk aşkla birliktelikten olmalı, mümkünse anne babasını bilmeli ,aile sevgisiyle büyümeli.Sadece çocuk sahibi olmak için çocuk yapmak bencilce,şartları iyi düşünmek lazım.Eğer ille de çocuk sahibi olmak isteniyorsa, doğmuş ama anne babasız kalmış çocukları evlat edinmek bence çok daha doğru olur.

Yani sağlık sorunlarından sebep yapılıyorsa bile bu,bunun başka yolları var.

2/15/2006 03:54:00 pm  
Blogger Narcis said...

nesillerin karismasini once turkiyede akraba evliligi yapan insanlara anlatmak gerekir.yamru yumru hastalikli sakat dogan bir cok bebek varken ve hala her evde tv yayini olmasina ragmeb amca,hala,teyze cocuklarini besik kertmesiyle evlendiren ve sonra tedaviye para bulamayip sakat dogan cocuklarini kumeslere,agirlara zincirleyen anne babalarin hala bulundugunu dusunmek lazim..kendi cinsini tercih edenlerin kesinlikle evlet edinmesi yada bu tip mesru yollardan cocuk sahibi olmamasi gerekir.ebeveynlerin carpik iliskileri cocuk gelisimi olumsuz yonde etkiler.Ama cocuk sahibi olamayan ciftlerin umutsuzlugunada iyi bir cozumdur.heralde bu yollarla edinilen cocuklarada gercek aciklandigi icin kendi gibi bankadan alinan spermle donlenmis birini evlenmek icin sectiginde babanin kimligi arastirilip evlenmelerine uygun olabilirligi belgelenir.Yanliz su nesillerin karismasi isine kafam takildi..aciklayin

2/15/2006 07:26:00 pm  
Anonymous Anonymous said...

sakat çocukların doğumu akraba evliliğinden değil kan uyuşmazlığından kaynaklanıyor ve kan uyuşmazlığının da aslında çok basit bir tedavisi var. bu yanılgıdan da bir türlü kurtulamadık...

2/15/2006 10:42:00 pm  
Blogger tahin said...

Sana katiliyorum Asli, ayni fikirdeyim.

Nergis; nesillerin karismasi cocuklarin anne babalarini bilmemeleri sonucu ortaya cikabilecek durumdur. Gercek anne babalarini bilmeyen cocuklar, (evlatlik olsun, sperm ya da yumurta bankasi yardimiyla dogmus olsun..) bahsettigimiz gibi, farkinda olmadan anne bir ya da baba veya hem anne, hem baba bir kardes oldugu kisilerle evlenme riski ile karsi karsiyadir.

2/15/2006 10:44:00 pm  
Blogger tahin said...

Anonymous, aslinda tam olarak sadece kan uyusmazligindan kaynaklanmiyor sorunlar. O da var tabii ancak; erkek bir hastalik tasiyor, hastaligi tasimayan-aile disindan- bir kadinla evlendiginde o hastaligin cocukta ortaya cikma riski nispeten az. Ancak ayni aile icinden olanlarda hem kadin, hem erkek ayni hastaligi tasiyor ve gizli kalmis bu hastalik cocukta ortaya cikiyor. DNA calismalari ilerledigi icin gunumuzde cocuk anne karnina yerlestirilmeden hastaliklari tespit edilip laboratuvar ortaminda o hastaliklardan arindiriliyor.

Islama gore ayri cinslerdeki kuzenler birbirinin mahremi sayilir, bu yuzden evlenmelerinde engel yoktur ancak Peygamber Efendimiz Aleyhisselamin kuzen olanlarin evlenmemelerini tavsiye eden bir hadisi serifi var saniyorum ki. O hadise kulak vermeliyiz diye dusunuyorum. Gunumuzde DNA teknolojisi cok ilerledigi icin akraba evliliklerinden dogabilecek sorunlar da onceden tespit ve tedavi edilebilir. Bu sorun da ortadan kalkabilir boylece. Tabii Turkiye henuz bu gelismelere uzak ne yazik ki...

2/15/2006 10:55:00 pm  
Blogger emircan said...

Kur'an da;kimin,kiminle evlenebileceği açıkca belirtilmiştir.Dolayısıyla, akrabaların birbirleriyle evlenmelerinde,dinen bir sakınca olmadığı gibi, nesillerin birbirine karışması gibi bir risk de yoktur. o çok ayrı bir konudur.Ayrıca Hz.Peygamber(s.a.v)efendimizinde kuzenlerle evlenilmemesi yönünde bir tavsiyesinin olduğunu hatırlayabilmiş değilim.Hatırlatırsanız sevinirim..Dua ile..

2/16/2006 12:14:00 pm  
Blogger tahin said...

Amca, dayi, hala, teyze kizi ile evlenmeye dair Peygamber Efendimiz Aleyhisselam'in (Bunların çocukları zayıf, hastalıklı olur) seklinde bir hadisi serifine rastladim. Ancak bunu sahih kabul etmeyen, Hz. Omer'in sozu oldugunu oldugu soyleyen de var.

Bir grup sahih kabul edip tenzihen mekruh derken, bir baska grup sahih olmadigini iddia ediyor.

Arastirmak istersen web adreslerini ulastiririm.

2/17/2006 12:00:00 am  
Anonymous Anonymous said...

tahin ilkoncelikle fes'i turk kulturu ile bagdastirmana sasirdim, neden diye sorarsan fes bize 1826'da sultan mahmut 2 tarafindan getirilmistir sarik yerine fes'i getirmistir daha cagdas gorunumu var diye ve ondan sonra osmanlilar bunu takmaya baslamistir. O yuzden fesin kulturumuz oldugunu soylemek yalnis bence.

Bu arada su emircan arkadasin kuranin neresinde ALLAH'in yada peygamber efendimizin akrabalarin birbiriyle evlenmesine izin vermistir gosterirse seviniriz sana bunu yasaklayani bana goster diyene kadar.

Bu olay'i dinimizin kabul edecegini mantik almiyorki dinimiz aslinda bir ilim dinidir, su zamanda bilim adamlarinin ispatladigi bircok seyi kuranda bulmak mumkun.

http://www.kurandakidin.net/

bu linke gidilirse araplarin dinimizi tekkeleri altina alip nasil yozlastirdigini kanitlariyla goreceksiniz. Dinimizi o kadar yozlastirdilarki kendi kafalarinda kuran'a bagliyarak isletirdikleri cag disi seriat kanunlari ile kendi insanlarina bile eziyet iskence yapmaktadirlar.

Bu sperm bankasi olayindada pek bilgim yok ama gecen bir haber programi vardi bu konu hakinda.

7 taneydi sanirim erkek ve kiz cocuklarini bir araya getirmis anneleri cunku hepsinin babasi ayniymis, o 7 kadinda sperm bankasina basvurarak hamile kalmislar. Hepsi cok saglikli mutlu cocuklardi.

Sanirim cocuklara babalari kim soylenmiyor ama o erkegin sperminden yararlanarak hamile kalan bayanlara bildiriyolar kardesleri kimler. O sekildede bu 7 cocuk bir araya gelmisti herhalde, emin deyilim programin sonuna dogru yakaladiydim.

Bence sinir getirelerek cocugu olmayanlarinda bu sekilde cocugu olmasi saglanmasi cok guzel birseydir sanirim, onuda cocuk isteyen ama cocugu olmayan kisiler daha iyi bilir sanirim.

Bazi orumcek kafalilar tabi cikip diyebilir, yaw kardesim ALLAH istese o kadinada cocuk verirdi, kocasi kisir olmazsi gibisinden ama o zaman gelip diyebiliriz diyer hastaliklarda insanlari kurtarmak icin yapilan ameliyatlardada, 'yaw kardesim ne ameliyat ediyorsunki ALLAH istese ona saglikli kalp verirdi, demek olmesini istemis kalbi delik dogmus yada kalbini bu zamana kadar calistirmis' diye.

Bence akraba evliligi dinimiz kabul ediyor demek su sperm olayina yalnis bakmaktan dahada yalnistir.

Akraba evliliklerinde genelde cocuklar sakat dogar ve kimin midesi kaldirir bir akrabasi ile evlenmeyi ya? Hem akraba evliligi ile nasil nesiller karismiyormus, hemde oyle bir karisirki, bosuna adi 'akraba' deyil dimi. Ayni genlere sahipsindir aileden gelen, belki 2-3 nesil onceki bir akrabanin en belirgin ozeligini tasirsin.

2/17/2006 07:49:00 am  
Anonymous Anonymous said...

akraba evliligine baska acidan guzel aciklayan bir kose yazisi tahin, sayfanda paylasmak istedim.


Akraba evliliği ve 'yabancı' korkusu


AKRABA evliliklerinin sebebi, 'yabancı'ya karşı duyulan çekingenlik, hatta korkudur. "Aileye yabancı girmesin, tarlalar yabancıya gitmesin" duygusuyla amca, teyze, hala çocukları evlendirilir!
"Köyün nüfusu 241 ve sekizde biri özürlü! Zihinsel veya bedensel özürlü 30 çocuk evlerinde hapis yatıyor..."
CNN Türk'ün başarılı muhabirlerinden Başak Çubukçu'nun haberinden aldım bu satırları; Muş'un Bulanık ilçesine bağlı Bingöldek köyünü anlatıyor.
Bu tür evlilikler en çok Doğu ve Güneydoğu'da görülüyor. Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü'nün verilerine göre:
"Türkiye'de her beş evlilikten biri yakın akrabalarla yapılıyor! Anadili Kürtçe, Arapça olan ve eğitim almayan kadınlar arasında ise bu oran yüzde 45'i buluyor! Eğitim oranı yükseldikçe akraba evliliğine bakış değişiyor, geleneğin ördüğü zincir kırılıyor."
Kusur dilde veya etnik kökende değil; sosyal ve ekonomik azgelişmişliğin ürünü olan "kapalı topluluk" dediğimiz sosyal yapıda.
***
KAPALI topluluk psikolojisi... Aşiret kültürünün uzantısı niteliğinde bir "akrabalık" anlayışı... Akraba olmayan 'yabancı' gibi görülüyor. Onun için amca, teyze, hala çocukları birbirleriyle evlendiriliyor!
Köyde 'akraba' olmayan zaten çok azdır. Yoksulluk, insanları bu yapıya bağlı tutuyor.
Sosyal hareketliliği sağlayacak pazar ilişkileri ve şehirle irtibat çok zayıftır. Eğitimsizlik ve sosyal hayat da gelişmemiştir. Türkçe bilmemek de bu sosyal yapının neticesidir zaten.
Akraba veya aynı köylü yahut aynı aşiretli olmayanları 'yabancı' görmenin başka bir örneği, "dini otorite" algılamasıyla ilgili...
Başak Çubukçu'yu dinleyelim:
"Diyanet'in atadığı vaiz, valiyle birlikte köye giderek akraba evliliğinin dinen mekruh olduğunu anlatıyor ama fazla etkili olmuyor. Onların asıl güvendikleri ve geleneksel olarak dinî otorite saydıkları kişi bunu söylerse çok etkili olabilir..."
Yine aynı 'kapalı topluluk' olgusu... Yoksulluk bu kapalılığı, durgunluğu besliyor.
***
İSTATİSTİKLER bu tür sosyal sorunların, hele de "kadın sorunları"nın bizde ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor.
Bingöldek köyünden Nafiye Önal daha 12 yaşındayken amca oğluyla evlendirilmiş, 8 çocuğu var, 8'i de özürlü!
Ve yoksulluk... Kötü beslenme sebebiyle kısa boylu (bodur) kalanların oranı Türkiye'de yüzde 12, Batı illerimizde yüzde 5, Doğu illerimizde yüzde 20'dir!
Köye öğretmen göndermek çok iyi ama tek başına çözüm değil. Türkiye'nin yol ağıyla ve piyasa ekonomisiyle izole yerleşim birimlerini ve nüfus gruplarını 'büyük toplum'a "entegre etmesi" gerekiyor.
Şehirle, kasabayla irtibatlanmamış köyde ancak "köy içi evlilikler" yapılabilir! Sosyal hayat da "köy içinde" kalır.
Onun için "köylüyü köyünde tutma politikası" yanlıştı. Bu yüzden şehirleşme ve yol politikasında maalesef çok geciktik.
Doğu kalkınması, özünde "Doğu entegrasyonu" demektir ve özel bir politika gerekiyor.
Şunu da belirteyim: Kapalı zihinler de akraba evlilikleri gibidir, "özürlü ideolojiler" yani bağnaz, hoşgörüsüz fikirler yaratır.

t.akyol@milliyet.com.tr

2/17/2006 09:26:00 am  
Blogger emircan said...

Size şunlarla evlenmek haram kılındı: Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kız kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle zifafa girdiğiniz karılarınızdan olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız, -eğer anneleri ile zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur- öz oğullarınızın karıları, iki kız kardeşi (nikah altında) bir araya getirmeniz. Ancak geçenler (önceden yapılan bu tür evlilikler) başka.10 Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir Nisa suresi:23.ayet arkadışımız cem kimdir necidir bilemiyorum yaklaşım tarzınıda doğru bulmuyorum.Zaten bu geniş bir konu yorum bölümüne sığcak değil.İleride zaman olursa bloğumda yazabilirim..Esas bloğun sahibi tahin kardeşimize gelince yazdığın anlam da bir hadis hatırladım allah razı olsun ancak o hadisten de sizin belirttiğiniz gibi"tenzihen mekruh"diye bir hüküm çıkarıldığını duymadım.Ayrıca sahih hadis mi değil mi ona da bakmak gerek? Araştırmaya çalışacağım.Bu bağlamda ulaşabileceğim web siteleri varsa faydalanmak elbette isterim..hoşçakalın..

2/17/2006 09:27:00 am  
Anonymous Anonymous said...

emircan arkadasim verdin ayette dikkat edersen, kan bagi olmayan fakat bir sekilde aileden olmus kisilerle bile evliligi yasak kiliniyor.

Bu boyleyken dusunebiliyormusun git kendi kanindan akrabanla evlen diyebilecegini dinimizin?

Bir babanin gidip oglunun esiyle bile evlenmesine karsi cikiyorki o baba ve gelin arasinda ne akrabalik ne kan bagi var, tek ortaklik ayni ailenin bireyleri olmalari, mesala evlendigi esinin uvey kizlariylada evlenemezsin diyor, yine kan bagi bile yok ama oda ters dusuyor ahlakimiza.

Bu boyleyken sanmiyorum dinimizin gidip teyze kizini al, amca kizini al diyecegini. Ayni aileden gelen ve ayni kani tasiyan kisiler bunlar.

Zaten sende getirdigin ayetle akrababa evliligi yapabilirsiniz, ailenizden biriyle evlenebilirsiniz yok, getirdigin tam tersi kan bagliligi bile olmayan ama ailemize girmis kisilerle evlilik yapmamiz yasaklanmis.

Benim olaya bakis acimi neden dogru bulmadin onu anlamiyorum, benim icin bir amca/dayi yada herhangi akraba kizi dunya ahiret bacim denilir ya, oyledir iste.

2/17/2006 09:48:00 am  
Blogger emircan said...

Ayrıca şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; entellektüel boyutda,bilinçli bir şekilde,önyargısız ve islamın kurallarını çiğnemeden (kabul edip etmemek ayrı bir konu)yapılan yazışmaların içerisinde yer alırım.Bunun dışındaki polemiklere girmem.

2/17/2006 09:49:00 am  
Anonymous Anonymous said...

ilginç bir tartışma yaşanıyormuş da haberimiz yokmuş.

sevgili cem; kural koymada ve hukukta genel bir kaidedir, emirler ve yasaklar ya doğrudan anlatılır veya mefhumu-u muhalifinden çıkartılır. eğer konulan hükümde açıkça belirtilmiş bir hüküm varsa ona uyulur. ki verilen ayette en detaylı şekilde kimlerle evlenilimeyeceği açıklanmıştır, orada açıklanılanların haricindekilerle evelenebilirsiniz demektir bu. örneğin, önüzünde 3 yol var ve bu üç yolun ağ ve solundakileir kullanamzsınız diye bir hüküm konulduğunda bundan ortadaki yolu kullanabilrisnzi anlamı çıktığı gibi... tüm hukularda olduğu gibi islam hukukunda da bu bir kaidedir. böyle bir hukuk kaidesi varken burada artık kıyas yoluna da gidilemez. yani, şununla evlenmesi yasakkken şununla evlenilmesine cevaz verilir mi canım demek doğru değildir.

verdiğiniz linkten anladığım kadarı ile dini sadece kurandan öğrenmeye çalışan bir kardeşimizsiniz. kuranda yine size helal kılınanları kendinize haram kılmayın manasında bir ayetin var olduğunu da hatırlıyorum. dolayısı ile sadece kurandan dini öğrenmek ve onu uygulamak istemenin de esasında bir takım sakıncalarının olduğunu görüyorsunuz işte. gerçi siz çıkardığınız hükümde eminim direneceksinizdir ama size sadece biraz da hiç olmazsa sahih hadislerden ve kayıtlı ve belgeli olan islamhukuku tarihindne de faydalanmanızı tavsiye edeceğim.

ben elimden geldiğince üslubumda yumuşak olmaya çalıştım, cem ve emircan kardeşleirmize de itidal temenni ediyorum.

2/17/2006 12:31:00 pm  
Anonymous Anonymous said...

Anonymous arkadas ben emircan arkadasa dedigim gibi o ayette gecen kisilerin icinde kan bagimiz olmayan aile yakinlarini bile haram kilinmis evlenmesinde, kuran yol gostericidir, sana oturup sunu sunu yap acik acik cogu seyde dememistir, kendinin bulmani istemistir, o yuzdende ilk ayet olarak 'oku' inmistir.

Okuyarak dusunerek nelerin bu dunyada bize haram yada helal oldugunu bulabiliriz. Bu ayetle bize yol gosterilmis iste, kan bagi yada kan bagi olmadigi halde aile fertleriyle evlenmenin dinimize yakisik olmadigini gostermis. Simdi tutupta bu ayette bak kuzen'den bahsetmemis dur o zaman hakkim var evlenmeye diye kuran'i kendi isteklerimiz dogrultusunda cekemeyiz.

Kurandaki ayetleri zaten kendi cikarlari dogrultusunda goren yada uygulayan araplar yuzunden dinimiz gunden gune yozlasmistir. Benim verdigim linktede bu cok guzel anlatiliyor.

Ben kuran uzerine seyler okuyarak ve mantigimi kulanarak dinimizi ogrenmeye calisiyorum. Bu sizlere verdigim linkte en son zamanda karsilastigim ve kafamda soru isareti birakan cok seyde yanit olan bir site oldu.

Cunku dinimiz hosgoru dini derken gunumuzdeki yurutulen seriat ulkelerinde hosgorunun h'sini goremezken, dinimizde kadina verilan onem anlatilirken gunumuzdeki seriat ulkelerinde kadina verilen deyeri gorunce bu iste bir yalnis nokta oldugunu insan anliyor. Dinimizi Arap'lar o kadar yozlastirdiki ve kurandaki ayetleri kendi cikarlari dogrultusunda o kadar kulandilarki bugunlerde islam ulkelerine bakildiginda aydin ve gelismis bir toplum yerine cok geri kalmis ve erkeklerin kadinlar uzerinde nerdeyse zulm'e varan bir yasam bicimi goruyoruz.

Islami tekrar karanliktan cikarman tek yolu kuran'i anlamaktan gecer. ALLAH'in bize vermek istedigi mesajlari okuyarak dusunerek, mantigimizi yuruterek bulmamiz gerek.

Bu arada benim uslubumda sanmiyorum karsimdakilere hakaret ver, sadece bildiklerim dogrultusunda ornekler verip soru soruyorum.

2/17/2006 03:26:00 pm  
Anonymous Anonymous said...

kuranı daha iyi anlayabilmeniz umudu ile...

2/17/2006 04:09:00 pm  
Blogger cenkunal said...

Kuran'ı ve ondaki kanun-u İlahileri vazeden ve her haliyle yaşayan Peygamberimiz ( ASM ) bizzat kendi kızı Hz. Fatıma annemizi amcasu oğlu Hz. Ali ile evlendirmiştir.Buna ne diyeceğiz ?

2/17/2006 05:54:00 pm  
Anonymous Anonymous said...

teşekkürler cenk bey. işte budur. gerçi cem bey, zayıf rivayet deyip inanamayabilir bu hususa :)

2/17/2006 07:44:00 pm  
Anonymous Anonymous said...

verdiginiz ornekteki kisi peygamber efendimizin nerdeyse elinde buyutugu ve cok guvendigi Hz Ali. Koydeki mehmet efendinin amca oglu deyil yani.

O zamanin sartlariyla belki kizini cevresinde en guvendigi musluman erkege vermeyi dogru buldu. Onun disinda surekli peygamber soyundan gelenler birbirleriylemi evlendi?

Peygamber efendimizin ilk esi Hz Hatice mesala dul bir bayandi. Bu zamanda dul bir bayanla evlenmek istemez cogu erkekte namus mamus diyerek baska erkekle olmus diye.

O zamanin kosulari ve bu zamanin kosulari cok degisik. O zaman islamin yaymaya calisiyordu peygamber efendimiz, etrafindada guvenilir kisilere ihtiyaci vardi.

Peygamber efendimiz cok esli oldugu halde yinede buna karsiydi, hatta Hz Ali tekrar evlenmek istediginde karsi bile ciktigi soyleniyor.

sizlere bir soru, peygamber efendimiz kac asir once kizini amca ogluna verdi diye sizlerde kizlarinizi amca ogluyla gozu kapali evlendirirmisiniz?

2/17/2006 09:17:00 pm  
Anonymous Anonymous said...

31. De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” AL-İ İMRAN SURESİ 54. “Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin” de. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki ona yüklenen sorumluluğu ancak ona ait; size yüklenen görevin sorumluluğu da yalnızca size aittir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yola erersiniz. Peygambere düşen ancak apaçık bir tebliğdir.NUR SURESİ

2/17/2006 09:55:00 pm  
Blogger ladybird said...

emircan’inda bahsettigi gibi Kuran-i kerim evlenilmesi yasak olan kadinlari aciklamistir..Bunlarin disinda olan hala, teyze, amca kizlari ile evlilige ruhsat verilmistir..Peygamber efendimiz s.a.v. hanimlarindan Zeyneb binti Cahs halasinin kiziydi..

Imam-i Gazali Hazretleri, evlenecek eslerde aranan vasiflari sayarken, cinsi duygunun zayif olacagindan dolayi kizin yakin akrabalardan olmamasini da hadisle aciklar "Pek yakininiz olan bir kadinla evlenmeyin; cunku cocuk zayif, celimsiz olur"

Bu mahzur goz onunde tutularak cok yakin akraba ile evlenilmesi tavsiye edilmemektedir...Yine bu hususta hadiste"Yabancilarla evlenin, yakinlarinizla evlenmeyin" buyurulur..

Gunumuzde en sakincali gorunen durum zamanla esler arasinda problemler yasandikca gecimsilik ile birlikte akrabalar arasinda surdurulmesi beklenen manevi baglarin zayiflamasidir..Hadis îmamlarindan Deylemi'nin bir rivayetinde, akraba ile evliligin sila-i rahim baglarinin kopmasina sebep olacagi bildirilmektedir.

2/18/2006 02:01:00 am  
Anonymous Anonymous said...

Burada vurgulanmak istenen; "mutlaka akraba evlliliği yapılmalıdır ve teşvik edilmelidir" anlamında yazılmamıştır.sadece akraba evliliğinin dinen bir sakıncasının olmadığını belirtmekti.yoksa tabi yabancıyla evlenmek tercih edilebilir hatta teşvikte edilebilir aslında bu kişilerin tamamen hür iradeleri ve tercihleridir.Buna da kimsenin müdahale etme hakkı yoktur.Ama cem arkadışımız gibi meseleye dar çerçeveden yaklaşmak, bilmeden konuşmak,kendi doğrularını islamın kuralı gibi yansıtmak,konuyu mecrasından saptırmak, karşı düşünenlerede çeşit çeşit vasıflar isnat etmekle,takıntılarla biryere varılamayacağını belirtmek gerekir.Bunu da yaparken önemli olan şahıslar değil fikirlerdir.Derdimiz kimseyi kırmak veya incitmek değil hak namına doğruları belirtmektir.

2/18/2006 10:03:00 am  
Anonymous Anonymous said...

Fes bizim kültürümüz mü? daha neler?? Tarçın artık şu körükörüne geçmişe övgüden şimdiye yergiden vargeç ama. sen ya anadoludan bahsetmiyorsun yada zaten anadoluyu tanımıyorsun. Biraz araştır lütfen.

2/18/2006 12:32:00 pm  
Anonymous Anonymous said...

şu blogta yazılanların hepsi aynı, bir müslüman olarak neden Irak'ta,Afganistan'da ve diğer müslüman ülkelerde yapılan ABD ve BM vahşetinden insanlığa sığmayacak muamelelerden hiç bahsetmiyorsunuz?ama haklısınız koca Arap Emirlikleri, suudi arabistan oturduğu yerden izliyor aman bana dokunmayan yılan bin yaşasın...bırakın Kur'an da evlilikle ilgili gelmiş ayetleri, havanda su dövüyorsunuz.siz istesenizde istemesenizde birileri akrabalarıyla evleniyor birileri sperm bankasından alıyor..sizene yahu? siz birilerinin işgaline ve orada yaptığı işkencelere bir bakın.ööyle iki kişi islamiyeti seçti yehuu ile olmuyor.sen önce din kardeşlerin katlediliyor onu yaz. bu daha önemli.sırf müslüman olduğu için aç ve geri bırakılan ülkeri yaz. daha duyarlı olmanızı beklerdim ama dişe dokunmayan konularda birbirinize ahkam kesiyorsunuz.

2/18/2006 12:44:00 pm  
Blogger ladybird said...

Anonymous,

Size ne yahu demissiniz..Evet size ne yahu ? ;-)

Tavsiyede bulunurken once kendimiz model olmaliyiz..Duyarli bir insan oldgunuzu iddia ettiginize gore buyrun siz adim atin isiginizla aydinlatin bizleri.. Buyurmazmisiniz ?

2/18/2006 12:54:00 pm  
Anonymous Anonymous said...

eleştirmek kolay anonymous, ladybird'e katılıyorum. eğer sizin anlattıklarınız istikametinde çalışmalarınız, yazılarınız, eylemleriniz, her neyiniz varsa burada yazıp ya da yazdığınız yerin linkini verip bize bildirirseniz biz de istifade etmiş oluruz.

2/18/2006 01:54:00 pm  
Blogger tahin said...

anonymous;
tarcin degil tahin.

Fes elbette ki bu topraklarin bir parcasidir. Yemen'den gelen arap kahvesi nasil Turk kahvesi olarak iciliyor ve kulturumuzun bir parcasi sayiliyorsa, fes de elbette kulturumuzun bir parcasidir. Ne zaman ve nasil girdigi cok da onemli degil. Onemli olan bir donem bu topraklarda kullanilmis olmasi. Anadolu'da yayginlasmadi diye reddedeceksek niye Londra'daki "Turks" sergisinde Osmanli Sarayi'nin kaftanlari sergilendi? Anadolu'da kaftan giyilmiyordu ki? Ayrica gecmis kulturumuz yalnizca Anadolu topraklarindan olusmuyor. Niye Anadolu'yu aliyorsunuz da Istanbul'u, Balkanlari disliyorsunuz? Bir Rumelili olarak teessuf ediyorum:)

Gecmisine kufredenlerden olmaktansa gecmisini ovenlerden olmayi tercih ederim. Tarafsiz bakabilenler vardir mutlaka ama ben tarafsiz bakmak istemiyorum. Bu da bir tercih meselesi.

Blogun sag tarafinda Genel bolumunde Siyah Nur linki var. Oraya tiklarsaniz bahsedilmesini istediginiz herseyi bulabilirsin. Bir suredir cevirilerine ben de yardim ettigim icin o blogu da sahiplenmekte bir mahsur gormuyorum.

Oradaki haberlerden bir kismini bu bloga da tasimayi dusunuyordum ancak hem henuz vakit bulamadigimdan, hem de simdilik linkini verdigimden gerceklestirememistim. Bundan sonra Crisis in Pictures ve Siyah Nur'dan haber tasimakta fayda var saniyorum ki.

Islamic Relief linkini de tavsiye ediyorum. ABD, Ingiltere, Fransa gibi pek cok ulkede faaliyet gosteren resmi, ciddi ve buyuk bir yardim kurulusu. O sitede de, bu blogta arayip da bulamadiginiz pek cok bilgiyi ve haberi bulabilirsiniz.

Bunlarin disinda; bahsettigimiz konu akraba evliligi ve sperm bankalari cevresinde oldugu icin tartismalarin o noktada yogunlasmasi dogal. Dogal akisinda giden bir tartismayi; daha ciddi konular var diyerek kesmeye gerek yok. Ku'an-i Kerim'de gecen her konu onemlidir. Kur'an-i Kerim'in emir ve yasaklarini haddimiz olmadan, bilerek ya da bilmeyerek onemsemedigimiz icin hak yoldan sapiyoruz.

Elbette tum bunlar yalnizca Musluman olani ve Kur'an-i Kerim'in tum emir ve yasaklarini ciddiye alanlari ilgilendirir. Diger insanlarin istedikleri konuda istedikleri gibi, yorum yapma, konusma ve istedikleri gibi yasama secenekleri vardir.

2/18/2006 02:29:00 pm  
Anonymous Anonymous said...

neden bir taraf olmayı seçiyorsunki Tahin? geçmişe küfretme çünkü bu senin geçmişin hatalarıyla iyi ve kötü yaşanmışlıklarıyla eleştirebilirsin bu kötülemek değil,eleştiriden korkmamak lazım.ama kabulde etmek lazım güzelliklerini .ve neden şimdiyi de iyi ve kötüsüyle eleştirmeyelim? onunda iyisini kötüsünü görmek lazım.İnsan kendi tarihinde taraf olamaz.tümü senin tarihin çünkü.ama ben geçmişi eleştirtmem işte burda tarafım diyorsan eleştiri her zaman yıkıcı değildir. geçmişte eleştirilir şuanda.biraz daha eliştiriye açık olmanız lazım.Ladybird eleştirime çok kızmış, eğer blog yazıyorsanız ve herkesin bunu okumasını sağlıyorsanız eleştiriyide kaldıracaksınız.ben sadece okuyorum yazmak gibi bir derdim yok ama sizin var o zaman yazdıklarınızla ilgili okuyucunun izlenim,istek ve eleştirilerini dinleyeceksiniz.öyle sen yazda birde biz okuyalımla olmaz.bu yanıt değil soruma.Tekrar soruyorum;u kadar duyarlısınız madem neden tüm müslüman ülkelerin sustuğu bu konuda fikirlerinizi yazmıyorsunuz?hiçmi fikriniz yok? hiç rahatsız olmuyormusunuz? sperm bankasından daha rahatsızlık verici bir durum değilmi?

2/23/2006 07:59:00 am  
Blogger ladybird said...

sayin Anonymous,
Acaba ayni duyarliligi tahin disinda diger bloglarda da dile getiriyormusun ? Sana tavsiyem; tahin'in linklerinde bulunan pekmeze gir ve pekmez sayafasindan diger bloglari oku..Ayni hassasiyeti bos teneke sesi cikaran insanlara da goster..Rahatsiz edici bloglari gor ondan sonra buraya gelip elestiri yap..

2/24/2006 11:02:00 am  
Anonymous Anonymous said...

kişi yemek maceralarını yazıyorsa bence sorun yok yazsın,kişisel deneyimleri ve günlük hayatında olanları yazıyorsa da onun tercihi eleştirmiyorum en fazla okumam ,ama gündemi takip ediyor ve bu konuda bir misyon üzerine almış ve olayları irdeleyip eleştiriyorsa okurum ve sorgularım.Önemli olan blogunuzda üstlendiğiniz misyon.Ben tahin'in günlük hayatında yaptığı şeyleri eleştirmiyorum onun hayatını yönetemem, olaylarla ilgili yazdığı yorumlarını okuyor bu konuda bence eksik gördüğüm şeyleri söylüyorum ki Tahin'in bu konuda eleştiriye açık olduğunu düşünüyorum.Hayatı ve olayları irdeleyip eleştiriyorsanız ve bunu milyonlarlada paylaşıyorsanız blogunuzda sizinde eleştiriye açık olmanız lazım ve bence bu kötü birşey değil.eleştiriden bu kadar korkmayın.

2/24/2006 12:07:00 pm  

Post a Comment

<< Home