30 July 2006

Motor Show



Cumartesi, yani dun, pek cok erkek okuyucuyu ve sevgili ladybird'u kiskandiracak bir etkinlikte idim. "British Uluslararasi 2006 Motor Show"da. Yuzbinlerce kisinin ziyaret ettigi (400 bin gibi bir rakam telaffuz ediliyor), yuzlerce belki binden fazla arabanin sergilendigi fuari benim gibi araba duskunu olmayanlar bile begendiyse, araba meraklilarinin ne hale gelebilecegini tahmin edemiyorum.



Turkiye'deki guzide mankenlerimiz gibi mankenlerin tanitim yapacagini saniyorduk ama cok yanilmisiz. Arabalar hakkinda bilgi veren teknik elemanlar ve genel olarak sergi alaninda gorevli olan bayan&erkek calisanlar disinda kimse yoktu. Boylelikle mankenler yerine biz ziyaretciler arabalarin icine oturma sansini elde ettik..


Iki salondan olusan sergi alaninin bir kismi.


Serginin en populer markasi Honda idi. Ziyaretciler arabalara binmek icin kuyruklar olusturmustu. Toyota da oldukca ilgi goruyordu. Japonlar biliyor bu isi.



Butun parcalarini ayirip asmislar.







Henuz piyasaya cikmamis 12 yeni modelin tanitildigi fuarda klasik modeller de vardi.












Gordugumuz, gorecegimiz tek manken buydu:)







Iste el isinde son nokta:) Bizim orguye merakli hanimlari yeni bir rekor bekliyor:)





Aninda araba tasarimi yapan sanatci. Ekran uzerine, ozel bir kalemle ciziyor. Oldukca etkileyici..



Sadece yeni arabalar yoktu tabii:) Cesitli filmlerde ya da programlarda yer almis arabalar da vardi sergide. Yukaridaki de onlardan bir tanesi. Ingiltere'de yayinlanan, arabalari cesitli sekillerde yuzdurmeye calistiklari bir programda yer almis yelkenli bir araba:)







Bayanlar icin, oldukca hos bir araba. Cesitli yerlerinde ince islenmis cicek motifleri var...



Motorsiklet kazalarinin orani maalesef oldukca yuksek. Bu yuzden, basta televizyonda olmak uzere cesitli yerlerde bu konuya dikkat cekmeye calisiyorlar. Ingiliz polisi, kendisine ayrilan alanda bu konuda bir sahne hazirlamis.







En begendigim standlar, Honda ve Toyota'ya ait olanlardi.





"Su da benim olsaydi ne guzel olurdu" dedigim hic bir araba olmadi. Amac degil, "arac" olarak kaldiklari surece guzeller. Her sey gibi onlar da mezara goturulemeyen dunya mallari... Obur dunyaya goturemeyecegim mali ben ne yapayim:)



tahin

26 July 2006

Müjdeler olsun açlar, yetimler, kimsesizler, cariyeler, köleler!




Bir kimse mü’minse, Fahr-i Kâinat Efendimiz’e sevdalıdır. Eğer bu sevda kendisinde varsa, başka bir sevdalıyı görünce onu kardeşinden ayırt edemez. Kardeşinden daha azizdir onun için. Yani âlemlerin Fahr-i Ebedîsi’ne, lütfen, tenezzülen insanlığı kurtarmak, insanlığı düştüğü kör kuyudan çıkarmak için yeryüzüne teşrif etmiş, meşakketler çekmiş ve en sonunda bu yüce eseri meydan getirmiş. Fahr-i Kâinat Efendimiz’e karşı, minnet, şükran duygularının yanında, müthiş birsevgi duyacak ki, bu sevgi fertlerden fertlere bir kardeşlik şeklinde yansıyacak. İşte o zaman İslam cemaati teşekkül eder. Yoksa kuru kuruya biz cemaatiz diyerek ortaya çıkmakla cemaat olunmaz ki… Mü’minlerin cemaat zevki içersinde, Efendimiz’e sevdada birlik olması lazım gelir.




Efendimizi memnun etmenin asıl ana yolu yoksullara ve yetimlere yardım etmekten geçer. Efendimiz’in kapısını çalabilmek için ona lâyık bir ümmet olduğunu haber verecek bir dilekçe verebilmek için, mutlaka İNFAK kanalından geçmek lâzım…



Huzuru ilâhî denildiği zaman; çok tuhaf sürprizler vardır. Herkes huzuru ilâhîde, şu kadar namazım eksik oldu, şu kadar orucum fazla geldi gibi şeyler konuşulacak zannediyor. Bir kere o huzuru ilâhîye çıkmak için MUHAMMEDÎ’dir diye DAMGALI bir kart taşımamız lazım… Bu DAMGAYI nasıl taşırız? Kaç tane yetimi memnun ettik? Kaç tane insanı nefsinin köleliğinden kurtardık?… Biz sanıyoruz ki, kölelerin kurtulması olayı bir adamın herhangi bir iktisadî baskı altında yaşamasını çözmek sanıyoruz. Her devirde kölelik nâmütenâhi gidiyor. Bugün insanların yüzde sekseni köledir. En azından patronuna köledir, en azından üç kuruş parasını alabilmek için çekeceği dar ve çirkin çabalarına köledir, ama asıl kölelik nefse köleliktir. İnsanın nefsine köle olarak ahlâksızlıklara sapmasıdır.


İşte bir insanı ahlâksızlıktan kurtarabilmek Âyet-i Kerimede “Fekkü rakabe” diyor. Bir boynu kurtarın ki, ben size “Ehl-i meymene” diyeyim. Bir insanı kurtar. İşte insanların nefsinin köleliğinden kurtarabilmek, bir yetimin yüzünü güldürebilmek gibi hususiyetleri taşıyacağız ki, o zaman bizim elimizdeki karta elektronik bir işlemle, MUHAMMEDî yazılmış olsun.



O zaman âlem-i mânâ da vardır, saadet de vardır, cennet vardır. Eğer bunu yazdıramazsak perişanlık, perişanlık üzerine….


İnşallah, bu kartı almayı Allah hepimize nasip etsin…



Tamami icin: Haluk Nurbaki




Mevlana Hazretleri'nin duasindan;


Yâ Habiballah! Tek Hâlikın Resulü Zişânı Sensin. Hz. Zül-celâl’in seçilmiş, pâk ve misilsiz kulu Sensin!



Hz. Hak Tealâ’nın nazlı Nebisi, Kâinatın evveli ve Bedr-i Münir-i, Enbiyanın gözünün Nûru, bizim gözümüz ve çırağımız Sensin!



Yâ Resulallah! Sen bilirsin ki, ümmetlerin âcizdir, günâhkârdır. Başsız, ayaksız âcizlerin ön ve önderi, yegâne kurtarıcısı Sensin!



Tamami icin: Belagerdan.Com



“MÜJDELER OLSUN, AÇLAR, YETİMLER, KİMSESİZLER, CÂRİYELER, KÖLELER. MÜJDELER OLSUN MUHAMMED (SAV) GELDİ.”


Hz. Şeyma


Regaip Kandilimiz Kutlu Olsun!




tahin

"Buraya" değil "oraya" ait olmak

Not: Linki duzelttim, linke tiklayip da okuyamayanlarin bilgisine.



Fatma K.Barbarasoglu'nun son yazisi.. Ne kadar da dogru..



Alintilar asagida, tamami burada: Fatma K. Barbarasoglu



Sanki hayat hep ötekilere nisbet yapılarak yaşanmalıdır. Şimdi burada olanlardan daha önemli olan "oradaki" için anlatılacak/özendirilecek şeylerin biriktirilmesidir.



Eski zaman insanı zevk ehli idi. Zevk ehli yani bir anı hissede hissede yaşama ehli. Günümüz insanı gösteriş ehli. Desinler eşiğinde takılı.



...



Onun (tahin: Kadinin) telefonu çalıyor. Adam acele ile garsonu çağıra dursun. Kadın daha bir kurumlu kuruluyor plastik sandalyelere. "Evet canım evde değiliz. Şöyle boğazda bir kahvaltı yapalım dedik.(yalan.)Evet tavsiye ederim.Çok güzel.Çocuklar da oynuyor.(yalan çocukların oynayacağı bir alan bile yok .Güneşin bağrında tünüyor zavallıcıklar) Muhakkak bir gün kadın kadına da gelelim.Çok eğleniriz.(çok doğru)





tahin

23 July 2006

Yanarak Aydınlatan Şehid: Mustafa Çamran


1932 yilinda Tahran'da dogan Dr. Mustafa Çamran, 1981 yilinda sehit duserek ebediyete intikal etmistir.



ABD'de Elektro-Fizik doktorasini tamamlamis, dunyanin en buyuk arastirma merkezlerinden birisinde calisirken isini, unvanini, parayi, rahati geride birakarak, guney Lubnan'da Israil ile savasmak uzere yola cikmistir.



Omru Ortadogu ve Iran'daki savaslarda gecmis olan bu islam mucahidinin esi Gade Çamran, ölümünden sonra kendisi ile ilgili bir kitap yazmistir. Kitaptan alintilar okumak icin su adresi ziyaret edebilirsiniz: Mustafa Çamran



Kitaptan, esinin agzindan kucuk bir bolumu alintilayacagim:




Mustafa beni ailemden istemeye gelince annem ona şöyle demişti: Evlenmek istediğiniz bu kızın nasıl bir kız olduğunu biliyor musunuz? Bu öyle bir kızdır ki sabahları kalktığında elini yüzünü yıkamadan ve dişlerini fırçalamadan onun yatağını biri toplamalı, önüne bir bardak süt koymalı ve kahve hazırlayıp odasına getirmelidir. Siz böyle bir kızla yaşayamazsınız. Onun için bir hizmetçi de tutamazsınız.



Mustafa annemin bu sözlerini dinledikten sonra son derece sakin bir şekilde; Ben onun için bir hizmetçi tutamam; ama söz veriyorum, sağ olduğum müddetçe, uyandığı zaman yatağını toplayacağım, bir bardak sütü ve kahvesini tepside önünde hazır edeceğim. şeklinde cevap vermişti. Nitekim Şehid oluncaya kadar da bu hep böyle oldu.



Hatta evde bulunmadığımız, savaş sırasında Ahvaz'da cebhede olduğumuz dönemde de yatağı kendisi düzeltmek için ısrar ediyordu. Sabahları süt hazırlar bana getirirdi. Kendisi kahve içmezdi; ama biz Lübnanlıların kahveye düşkün olduğunu bildiği için gidip bana kahve yapardı.



***




Bu sozleri okuyunca, 4 es iznini keyifle kullanan, semirmis vucudunu yumusak koltuklara yayarak kendisine tam takim hizmet ettiren, hayatinda ozgurluk icin, islam davasi icin savasmamis, tek kursun atmamis, tek zorluk cekmemis ama her turlu keyfiyeti kendine hak gorenleri hatirladim. Ve acidim onlara! Cocuklarinin anasi olan, omrunu ailesine adamis ve bu yolda yipranmis esini hos tutmak yerine, genc ve guzel ikincinin derdine dusenlere.. Acidim..



***





Bir gün Mustafa'yı elbiseleriyle birlikte yatağa uzanmış bir halde görmüştüm. O zaman
çok şaşırmıştım. Çünkü bir ara ayağını öptüğüm halde kıpırdamamış ve bir şey söylememişti. Halbuki böyle bir durumda o ince hassasiyetini gösterirdi. Fakat hiçbir tepki vermemişti. Gözleri de kapalıydı.



Kısa bir süre sonra gözlerini açtı, doğrulup bana şöyle dedi: Ben yarın buradan gidiyorum ve senin tam anlamıyla benden razı olmanı istiyorum, çünkü ben yarın şehid olacağım! Senden helallik istiyorum. Eğer gitmeme razı olmazsan şehid olmayacağım.



Bu söz karşısında önce bir duraksadım ve mahzun bir halde razı olduğumu söyledim. O da bana çıkarıp vasiyeti olan bir mektup verip yarına kadar açmamamı söyledi.



Islam'da kadinin yerini soranlara bundan sonra; Islam davasi yolunda sehit olmus bir mucahidin, sehit olmadan once bile karisindan izin istedigini soylesek yeterli olur mu acaba?


Dr. Mustafa Çamran hakkinda daha fazla bilgi icin:



Dr. Mustafa Çamran




Kaynak:



rahmet.org



velfecr.com








tahin

Zafer!


Ve seveceğiniz bir başka (nimet) daha var: Allah'tan 'yardım ve zafer (nusret)' ve yakın bir fetih. Mü'minleri müjdele.




Saff Suresi/13

A message from a Jew

I am a jew myself and work in london with muslims who are extremely humble people who want peace the war on lebonan is unjust its a crime against humanity.



Blair and bush turn a blind eye, this will only cause hate for innocent jews who do not support the zionist state.

steven chen, london



BBC Forum




22 July 2006

Nerede Muslumanlar?



Lübnan'ın ulusal televizyonlarına bağlanan Aynata köyünden yaşlı bir çiftçi hıçkırıklar içinde şunları söyledi:



'Yardım edin, yoksa hepimizi öldürecekler. Onlarca kişi bodrumlarda kalıyoruz. Nerede dünya. Nerede Birleşmiş Milletler. Nerede Müslümanlar. Dört gündür yiyecek bir şeyimiz kalmadı. Bebeklere dört gündür süt veremiyoruz..'



Kaynak: Yeni Safak



Biz miyiz Allahim mukellef sofralara kurulan, 3 cesit yemekten asagisiyla doymayan? Biz miyiz Allahim israf eden?



Biz miyiz... Gafil olan...




CNN Anket'i

CNN'in sayfasinda kucuk bir anket duzenleniyor. "Israil'in savasmak icin Lubnan'a girmeye" hakki olup olmadigi konusunda. Anketin hic bir degeri ya da ozelligi yok, ancak bir amerikalinin blogunda gordugum kadariyla onlar ankete deger veriyorlar ve "evet"i oylamak icin birbirlerini haberdar ediyorlar. Nefret dolu ve irkci amerikalilarin gicik olmasi icin bile girip "hayir"i oylamak gerekiyor.



Su linke tiklayin: CNN.com



Sag alt kosede, bir kutucuk icinde QUICKVOTE yazdigini goreceksiniz. No'yu isaretleyip Vote'a basin.




!

“Hoşunuza gitmediği halde savaş size farz kılındı. Bazen hoşlanmadığınız bir şey, hakkınızda daha hayırlı olabilir ve hoşlandığınız bir şey de daha şerli olabilir. Allah bilir, halbuki siz bilmezsiniz.” (Bakara, 2/216)



21 July 2006

Israil Ordusu buyurdu ki!

The Israeli Defence Forces... will bomb intensively any area from which rockets are being launched towards Israel. Whoever remains in that area puts his life in danger


Israeli Army leaflet



Israil Savunma Gucleri, Israil'e roket gonderen tum alanlari yogun bicimde bombalayacaktir. Bu alanlar icerisinde kalmaya devam edenler hayatlarini tehlikeye atmaktadir.




Israil Ordusu brosuru

Auschwitz'den Lübnan'a !


Auschwitz'den Cenin'e diye baslik atmistim bundan 4.5 yil once. Cenin multeci kampinda katliam yapan Israil icin.



Bugun de Auschwitz'den Lübnan'a basligini atiyoruz maalesef. Bir zamanlar Auschwitz'de katledilenler 59 yildir baskalarini katlediyor.



500 bin kisi multeci durumuna dustu. Ve dunya sadece bakiyor. 500 bin muslumanin cani 1 Israil askeri etmiyor onlarin gozunde cunku.



Olenlerin ve yaralananlarin neredeyse 1/3'u cocuk. Birlesmis Milletler, lutfederek, Israil'in Lubnan ve Gaza'da "Savas Sucu" islemis olabilecegini acikladi.



Hepimizin gozu onunde savas ve insanlik sucu isleniyor ama kimse kilini kipirdatmiyor.




Temizlik nerden gelir?

Ofis icinde ve mutfakta ciplak ayakla dolasiyorlar bugunlerde.



Pek oyle kolay igrenmem Allah'a sukur ama.. Ayaklari mantar falan kapmiyor mu, onu merak ediyorum:)



Isinden olan blogcular

"How to blog - and keep your job" diye baslik atmis BBC. Isi ile ilgili konulari blogunda yazdigi icin isinden kovulan blogcularla ilgili bir haber:



How to blog - and keep your job




18 July 2006

Israil

Aslinda hersey, bundan yuzlerce yil once basladi. Ilk once milattan once 7. yuzyilda Babilliler, ancak ozellikle milattan sonra 2. yuzyilda Romalilar tarafindan topraklarindan cikarilan yahudiler dunyaya dagildilar.



Milattan once 7. yuzyil ve milattan sonra 2. yuzyildan bahsediyoruz. Yani gunumuzden 26 ve 20 yuzyil oncesinden.



Topraklarindan cikarilan yahudiler, farkli ulkelerde (Hindistan'dan Guney Amerika'ya) yahudi diasporasini olusturdu. Cok az bir kismi Israil topraklarinda kaldi. 1948'e kadar da bolgedeki halkla sorunsuz bir sekilde yasadilar. Dunyaya dagilanlar ise, yasadiklari ulkelerde zaman zaman yasanan ekonomik krizlerin sorumlusu tutuldular, surulduler, katliama ugradilar. (Ispanya, Almanya vs)



1800'lu yillarin sonuna geldigimizde, yapilan "Siyonist Yahudi" toplantilari sonucunda yahudiler kendi devletlerini kurma karari verdiler. Afrika'da toprak gosterildi, Arjantin'de yer gosterildi ama onlar bilmem kac yuzyil once yasadiklari Israil topraklarina yerlesmeye karar verdiler.



Bu kararin arkasindan, ozellikle 1900'lu yillarin ilk yarisinda, tum dunyadan, ozellikle Rusya ve Avrupa'dan Israil topraklarina goc basladi. Parayi bastirip Araplardan toprak satin aldilar. Ve bolgede cogunlugu saglamaya basladilar.



Arada, 1. dunya savasinda ortadogu topraklari Osmanli'dan alindi, Israil&Filistin ve civari Ingiliz somurge imparatorluguna katildi. Tabii bu sadece gostermelik bir hareketti. Asil amac, devlet kurmak isteyen Israil'e on yardimda bulunmak.



1948 yilina gelndiginde ise, batili devletlerin de destegi ile bagimsizliklarini ilan ettiler ve Israil devletini kurdular. O gunden bugune kadar da o topraklarda huzur bulamadilar.



ABD Israil'e her yil 3 milyar dolar yardimda bulunuyor! Tum dunyada en buyuk yardim yaptigi ulke Israil. ABD'de yasayan muslumanlarin vergileri, Filistinli, Lubnanli muslumanlarin basina bomba olarak yagiyor. Bu noktada, "ABD'de yasayip, vergi veren bir musluman olmanin" yeniden dusunulmesi gerektigi fikrindeyim.



Cok klise bir soz vardir; "Canim Araplar da satmasalardi topraklarini Israil'e! Satmasalardi boyle olmazdi!" Ilk basta haklilik payi tasiyormus gibi gorunse de, aslinda cok sig bir dusunce. Fakir araplar, ellerinde parayla gelen ve toprak&ev almaya calisan Israillilere topraklarini satarken acaba Israil'in orada bir devlet kuracagindan haberleri var miydi? Olsaydi canim! Degil mi ama!



Parayi verip topragi satin almak, o topraklarda yasayanlara tekmeyi vurup orada kendi devletini ilan etme hakkini verir mi? Bu bakis acisiyla bakarsak eger; Alanya'da yasayan 25 binin uzerindeki Alman, "Parami verdim, evimi satin aldim, ben bagimsizligimi ilan ediyorum" derse; "Hmm evet haklisiniz, parayi veren dudugu calar" mi demeliyiz?



Velhasil, sirf paralari oldugu icin, devlet kurmaya haklari oldugu dusunulen yahudiler, Filistinlileri ve Lubnanlilari oldururken, "terorle savastiklari" mantigi ile hakli goruluyor ve yine basta ABD olmak uzere batili devletler tarafindan destekleniyorlar.



Madem insanlarin, bir zamanlar yasadiklari topraklara gidip hak iddia etme ozgurlukleri var, o zaman bizler de soyle Avrupa ve Ortadogu'ya dogru acilalim, ne de olsa sadece 80-100 sene once oralardaydik!



Israil Lubnan'i bombaliyor. "Kendini savunuyor" mantigi ile hakli goruluyor. Ancak Lubnan'dan Israil'e bomba gonderen Hizbullah'in savunmasi terorist saldiri ilan ediliyor. Israil, kacirilan 2 askerine karsilik yuzlerce sivili oldurme hakkini kendinde buluyor. Isin kotusu batili devletler, UN, EU ve belki ulkemizdeki bazi kendini bilmezler de bu hakki onlarda buluyor.



Once Lubnanlilarin yasadiklari koy ve kasbalara havadan brosur atiyorlar; "Bir an once terkedin, bombalayacagiz" diye. Sonra da Suriye'ye dogru kacmakta olan insanlarin konvoylarini bombaliyor.



Kacirilan 2 asker serbest birakilana ve Hizbullah silah birakana kadar saldirilara devam edecegini acikladi Israil. Kacirilan askerleri saliverilir mi bilemem ama Hizbullah asla silah birakmaz.



Israil, buyuk abisi ABD'nin de sınırsız destegi ile simarik bir cocuk gibi davraniyor. Sınırlarını Turkiye'nin guneydogusuna kadar genisletmeden de durmaya niyeti yok.



Daha once de yazmistim: Israil'in ilk basbakani David Ben Gurion, UN ve ABD tarafindan belirlenen Israil sinirlari ilk aciklandiginda; "Kendilerine verilen topraklardan simdilik memnun oldugunu ancak Israil devletinin kurulmasinin hemen akabinde guclu bir askeri kuvvet kurarak tum Israil topraklarinin tamamina yayilip yerleseceklerini" aciklamistir. Dunyanin gozu onunde asil niyetlerini ilan etmistir ve sozkonusu "tum Israil topraklari" Turkiye'nin guneydogusunu da iceren "Vaad edilmis topraklar"dir.


Acaba ABD'ye petrol satan Arap ulkeleri; "Israil saldirilarini durduruna kadar size petrol satmiyoruz" dese neler olurdu? Ama olur mu canim...! O zaman nasil petrol seyhlerinin karilari, kizlari Londra'da, Burberry'den, Harrods'tan binlerce sterlinglik alisveris yapacak? Ogullari onbinlerce sterlingi su gibi harcayacak!?



Ben bu satirlari yazarken, kim bilir Israil kac sivili daha; "terorle mucadele" bahanesi altinda oldurdu..



Hic kimse hic bir sey yapmiyor. Ne musluman devletler, ne batili devletler, ne UN. Hosunuza gitsin ya da gitmesin, terorist diye damgalanan Hizbullah'tan baska hic kimse bir sey yapmiyor.



Israil'e gelince: Bu dunyada "vatan" sahibi olmak kolay degil. Kimseye oyle, kendi kafasina gore masada yazdigi-cizdigi sekilde "vatan" vermezler. Israil "vatan" sahibi olmak istiyorsa once bunu kaniyla odeyecek. Ve oyle 60-70 sene de yeterli degil. Biz neredeyse 1000 yildir bu topraklardayiz, hala sehit veriyoruz. Para bir yere kadar soker, basini sokacak evin icin toprak satin alabilirsin ama vatanini kurmak icin kanini vermek zorundasin! Ne kadar kofte, o kadar ekmek. Bu kadar basit!







tahin

16 July 2006

Israil Karsiti Yahudiler!




"Judaizm Siyonizmi reddeder."




"Butun Filistin, Filistin egemenligi altina"



"Talmud'u okuyun. Surgundeki Yahudilerin kendi devleti olmasi yasaklanmistir"



"Torah/Tevrat bir Yahudi devletini yasaklar."






yaziyor yukaridaki pankartlarda.



Fotografta gorulen kisiler Ortodox Yahudiler.



Ortodox Yahudiler; Yahudi milletinin Tanri tarafindan Kutsal Topraklardan cikarilip suruldugunu, Yahudilerden cikacak "son peygambere" kadar da surgunde yasamakla cezalandirildiklarini ve hic bir sekilde, "son peygamber" gelene kendi devletleri olamayacagina inaniyorlar.



Bu yuzden su anki Israil devletini kesinlikle tanimiyorlar ve ortadan kaldirilmasi gerektigini soyluyorlar. Ozellikle ABD, Ingiltere, Kanada, Fransa, Avusturya ve Israil'de her firsatta Israil devleti karsiti eylemler yapiyorlar.



Israil develetinin fesh edilip, topraklarin tamaminin Filistinlilere geri verilmesi gerektigini savunuyorlar. Saka gibi ama degil.. Filistin devletinin, musluman dunya disinda en buyuk destekcisi yine Yahudiler!





Siyonizm, dunyadaki antisemitizm'in (Yahudi karsitliginin) ana sebebidir.



Ozgur Filistin!




"Yahudiler, siyonist devletin tamaminin baris icinde ve bir an once bosaltilmasi icin dua etmektedir."



Siyonizm ve Judaizm birbirine tamamen zittir.







Filistin icin Ozgurluk ve Adalet








"Yahudiler, siyonist devletin tamaminin baris icinde ve bir an once bosaltilmasi icin dua etmektedir."








Siyonizm ve Judaizm birbirine tamamen zittir.






Bosaltilan Siyonist devlet=Cinayetin sona ermesi (demektir.)


Lutfen Tanrim, Bir an once ve baris icinde.




Ortodox Yahudiler, Israil bayragini yakarken goruluyorlar.







"Israil" Devleti: Dine aykirilik, Katliam, Hirsizlik.




Gercek Rabbiler (Yahudi hocalari) her zaman Siyonizm ve Israil devleti karsitiydi.




Israil, Yahudi halkini temsil etmiyor.










"Israil, Yahudiler icin bir kanserdir."




"Yahudiler Siyonist degildir, Siyonistler Yahudi degildir.



Yahudilerin bir devleti yoktur, Siyonistlerin devleti vardir.



Yahudilerin Tevrat'i vardir, Siyonistlerin yoktur."










Tevrat, bir Yahudi devletini yasaklar.





Judaizm Siyonizmi yasaklar.




Judaizm=Din




Siyonizm=Milliyetcilik




Talmud'u (Yahudilerin Kanun kitabi) okuyun. Surgundeki Yahudilerin kendi devletine sahip olmasi yasaklanmistir.








Yahudiler yas tutuyor: Kutsal topraklar 58 yildir siyonist isgali altinda.



Tum topraklari Filistinlilere geri verin.



Siyonistlerin, Kutsal Topraklarin hic bir kosesinde yonetim hakki yoktur.








Butun Filistin (Urdun nehrinden, denize kadar) Filistin Egemenligine!




Siyonizm, dunya yahudilerini temsil etmiyor.





AIPAC: (American Israel Public Affairs Committee - Amerika&Israil Halkla Iliskiler Komitesi)




Ortadogu'yu tehlikeye atiyor ve Judaizme hakaret ediyor.





Londra'daki gosterilerde, Musluman liderlerle bir Ortodox Yahudi bir arada.




Fotograflari Ortodox Yahudilerin kurdugu kurulusun web sitesinden aldim.



Daha fazla fotograf ve gosteriler hakkinda bilgi icin: Neturei Karta


Kurulus hakkinda daha fazla bilgi icin: Neturei Karta



Orthodox Jews the world over, are saddened by the hysteria which has greeted the recent stated desire of the Iranian President Mahmoud Ahmadinejad, to see a world free of Zionism. This desire is nothing more than a yearning for a better, more peaceful world. It is a hope that with the elimination of Zionism, Jews and Muslims will live in harmony as they have throughout the ages, in Palestine and throughout the world.




Iran Cumhurbaskani Ahmedi Necad'in "Siyonistlerin olmadigi bir dunya" istedigini belirten aciklamasindan sonra Ortodox Yahudilerin, dunyanin tepki gostermesi sebebiyle yaptigi aciklamadan bir bolum..



Iran Cumhurbaskaninin bu istegi, daha iyi, daha bariscil bir dunya isteginden baska bir sey degildir. Siyonizmin ortadan kaldirilmasi ile Yahudiler ve Muslumanlar, yuzyillardir oldugu gibi Filistin'de ve dunyanin diger koselerinde yine uyum icinde yasayacaklardir...



...


Baska bir sey soylemeye bilmem gerek var mi.. ?





tahin: İsrail Karşıtı!